Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından yayınlanan 2024 Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi raporu, Türkiye’nin cinsiyet eşitliği konusundaki performansını gözler önüne seriyor. Bu rapora göre Türkiye, Avrupa’da son sırada yer alırken dünya genelinde 146 ülke arasında 127. sırada bulunuyor. Bu veriler, Türkiye’nin cinsiyet eşitliği konusunda hala ciddi sorunlar yaşadığını ve önemli adımlar atılması gerektiğini gösteriyor.
Raporun Bulguları
Raporda Türkiye’nin, cinsiyet eşitliğinde dünya genelinde son sıralarda yer almasının nedenleri ayrıntılı olarak incelenmiştir. Özellikle eğitimde kadınların katılımında 90., ekonomi ve işgücüne katılımda 133., sağlık ve hayatta kalma oranında 98., aynı işte maaş eşitliğinde ise 96. sırada yer aldığı belirtiliyor. Bu sıralamalar, Türkiye’nin cinsiyet eşitliği konusunda ne kadar geri kaldığını ve bu alanda yapılacak çok iş olduğunu ortaya koyuyor.
Kadınların Ekonomiye Katılımı
Kadınların ekonomiye katılımının yetersizliği, Türkiye’nin bu sıralamada gerilerde kalmasının ana nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Kadın Koalisyonundan Işıl Kurnaz, “Kıtanın alt sınırını belirliyoruz” ifadesiyle bu durumu özetliyor. Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranı %18,5 iken, bu oran Avrupa’da %42,4 ile %69,3 arasında değişiyor. Bu durum, kadınların ekonomik bağımsızlıklarının ciddi şekilde kısıtlandığını gösteriyor. Ekonomik katılımın düşük olması, kadınların ekonomik büyümeden yeterince pay alamamasına ve yoksulluğun derinleşmesine neden oluyor.
Yasaların Yetmediği Noktalar
Yasaların yetersiz kaldığı noktalar da raporda vurgulanmış. Kadınların ekonomik özgürlüğü azalırken, sağlık hizmetlerine erişimde ve eğitimde fırsat eşitliği sağlanamıyor. Ayrıca, kadınların aile ve miras hukukuna dair haklarının tanınmaması da büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Kadınların ekonomik bağımsızlıklarının sınırlanması, genel olarak toplumsal cinsiyet eşitliği çabalarının önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Türkiye’de, kadınların ekonomik ve sosyal hayatta daha fazla yer alabilmesi için yasaların güçlendirilmesi ve uygulanmasının sağlanması gerekiyor.
Avrupa ile Kıyaslama
Türkiye, Avrupa’daki diğer ülkelerle kıyaslandığında, ekonomik ve sosyal göstergelerde ciddi bir eşitsizlik yaşıyor. Avrupa’da işgücüne katılımda cinsiyet eşitliği %50’nin üzerinde iken, Türkiye’de bu oran %30’u bulmuyor. Bu tablo, Türkiye’nin cinsiyet eşitliği konusunda alması gereken daha çok yol olduğunu gösteriyor. Avrupa ülkelerinin çoğunda kadınlar, ekonomik ve sosyal hayatta daha eşit şartlarda yer alırken, Türkiye’de bu durum büyük bir sorun olmaya devam ediyor.
Sosyal ve Ekonomik Eşitsizlikler
Rapor, Türkiye’deki sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin kadınların yaşamlarına olan etkilerini de detaylandırıyor. Boşanma, üreme sağlığı hakları ile aile ve miras hukukuna yönelik hakların yasal olarak tanınmaması, Türkiye’de kadınların karşılaştığı başlıca zorluklar arasında yer alıyor. Yasal düzeyde cinsiyet eşitliğinin varlığı ile pratikteki uygulamalar arasındaki uçurumun kapanması gerektiği vurgulanıyor. Türkiye, bu alanlarda iyileştirmeler yaparak kadınların sosyal ve ekonomik hayatta daha güçlü bir konumda olmalarını sağlamalıdır.
Kültürel ve Coğrafi Faktörler
Türkiye’nin bulunduğu coğrafi ve kültürel konum da cinsiyet eşitliği konusundaki durumunu etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri ile benzer sorunlar yaşayan Türkiye, bu bölgedeki birçok ülkeyle birlikte cinsiyet eşitliği konusunda geride kalmış durumda. Suudi Arabistan, İran, Katar ve Kuveyt gibi ülkelerle benzer sıralamalarda yer alan Türkiye, bu alandaki ilerlemeyi hızlandırmak için bölgesel ve küresel işbirliklerine önem vermelidir.
Sonuç
WEF’in 2024 raporu, Türkiye’nin cinsiyet eşitliği konusundaki zayıf performansını ve bu alanda atılması gereken adımları net bir şekilde ortaya koyuyor. Kadınların ekonomik ve sosyal hayata daha fazla katılımını sağlamak, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimlerini artırmak ve yasal haklarını güvence altına almak, Türkiye’nin cinsiyet eşitliği konusundaki durumunu iyileştirmek için atılması gereken temel adımlar arasında yer alıyor. Türkiye, bu alanlarda gerekli reformları gerçekleştirerek, kadınların toplumsal hayatta daha güçlü bir yer edinmelerini sağlamalıdır.