Harvard Business Review’ın katkılarıyla hayata geçirdiğimiz “Sesi Açıyoruz!” programımız, 2023 senesinde 14 bölümle izleyicilerle buluştu. Süresince gurur ve umut dolu anlar yaşadığımız bu yolculuğun değerlendirmesini ve teşekkürlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
“Sesi Açıyoruz!” aslında arkasında büyük bir hayal barındırıyor. Bu hayal, pembe değil, hayatın tüm renklerinden oluşan bir mozaik gibi…
Geçtiğim zor bir dönemde Carol Stewart’ın podcast’ine rastladığımda, zorlukları açıkça paylaşan kadınlardan ilham almıştım. İNAN topluluğunun kurulmasına vesile olan bu deneyim, “Sesi Açıyoruz!” programımızı da şekillendirdi. Çünkü hayatın kendisi gibi iş hayatı da inişler, çıkışlar ve eşitsizliklerle dolu.
“Sesi Açıyoruz!”da sadece başarı hikayelerini değil, aynı zamanda düşüp kalkabilme cesaretini ve yeniden başlayabilme gücünü barındıran gerçek hikayeleri paylaşmayı hedefledik. Program, zorlukları da paylaşma cesareti olan konuklarımızın kendi hikayelerini, iniş ve çıkışlarını, pişmanlıklarını ve başarılarını samimiyetle ama seslerini yükselterek paylaştıkları bir platform oldu.
Programımızı takip eden siz değerli izleyicilerimizden aldığımız olumlu geri dönüşler, programın birçok kişiye katkı sağladığını gösteriyor. Ancak sanırım en çok faydayı sunucu olarak ben aldım; konuklarım, hayatlarını bir amaç uğruna şekillendiren, başkalarına fırsat veren ve destek olan mücadeleci insanlardı. Onları tanımak ve ilham almak benim için çok değerliydi. Bu yılki tüm izleyicilerimize ve konuklarımıza teşekkür ediyorum.
2023 yılında “Sesi Açıyoruz!”da beraberce bolca farklı düşünce şekline şahit olduk ve farkındalık kazandık.
Bazı öğretiler üzücüydü:
- Cinsiyet eşitliğinde hâlâ uzun bir yol var.
- Teknoloji maalesef kadın-erkek eşitliğine katkı sağlamıyor.
- Sanat dünyasında da cinsiyet eşitsizliği hala görülüyor.
- Ülkemizde gençlerin %82’sinin cinsiyetinden dolayı şiddete uğruyor.
Bizi tecrübeleriyle aydınlatan, birbirinden değerli konuklarımızdan ise şunları öğrenerek yüreklendik, yolumuzu çizdik:
- Merak etmek, başarının gizli anahtarıdır.
- Bilmek kadar, unutup yeniden öğrenmeye de açık olmalıyız.
- Çoklu yetenekli olmanın ve duygusal zekanın önemi artıyor.
- İş hayatı ve özel hayatta başka kimlikler değil, olduğumuz gibi olmak önemli.
- İş hayatında duygulara da yer var.
- Bilinçsiz ön yargılarımızın ve kalıpların farkında olmalıyız.
- Kimlerin sesi duyulmuyor, kimlerin söz hakkı yok, sormak zorundayız.
- İş hayatında fırsat eşitliği, performansı etkilemeyen her konunun dışarıda kalması ile mümkün.
- Gerçek kapsayıcılık, fırsat eşitliğinin sağlanmasının yoludur.
- Kız çocuklarının bilime yönelmesi desteklenmeli.
- Hayal kurmak, ‘hayır’ almaktan korkmamak ve çok çalışmak kişiyi hedefe ulaştırır.
2024 yılında da bu önemli konuları ve daha fazlasını “Sesi Açıyoruz!”da ele almaya devam edeceğiz. Hepinize sağlık, mutluluk ve başarı dolu bir yıl diliyorum.
Sevgi ve saygılarımla,
Bahar Taşkın Öztürk